ada...

Minibüs, şoför ve yolcular... Adapazarı böyle bir yer işte...

Merkezefendi

Merkezefendi aslında şehrin ortasında. Ancak sanırım ihmal ediliyor biraz. Oysa Topkapı minübüs duraklarının hemen arkasında, bir eski zaman mahallesinde hazretin makamı.
Ben önceleri arasıra giderdim. Doğrusu şu sıralar ihmal ettiğim söylenebilir. Eminim köfteci hala faaliyettedir. Hamamın durumu ne bilemem? Bir de eskici vardı.
Merkezefendi hekim bir şahsiyet olduğundan burada her sene Merkezefendi Geleneksel Tıp Festivali düzenlenir. Bu fotoğrafı da o festivallerin birinde çekmişim işte.

sistem bozuk...

Sistem "evet" biraz karmaşık. Arasıra tabii ki bazı yenilemeler yapılıyor ancak eklemeler şeklinde. Doğru olan sanırım bu sistemin - bir bütün olarak - müzeye kaldırılması ve yeni sistemin kurulması.
Yeni sistemi eski sistemin üzerine kurmak da problem çıkartabilir. Sonuçta aynı şebeke kullanılacak. O zaman eski şebekeyi de iptal etmek gerekecek - plastik borular kullanılarak yeni bir "sıvaüstü" şebeke çekilebilir. Ancak bu da güzel bir görüntü arzetmeyecektir, geçici çözümdür, dikkat çekici olacaktır.
Şebekenin tüm kablolarını değiştirmek bu işi çözebilir belki ancak gözden kaçan bir eski kablo tüm şebekenin elektriğini birden kesecektir.

Binayı yıkmak gerek! Arsasına çadır kurup rahat bir hayat sürebiliriz...

sayısal değişimler...

"Kave"de çekilen bu fotoğraf bir takım özgün sayısal etkilemelerle ilginç bir hal almış. Tabi buna çeken arkadaşın beceriksizliği de diyebilirsiniz. Saygı duyarım...
Sonuç olarak, teoride ne kadar çok fotoğraf çekerseniz iyi fotoğrafı yakalama şansınız artar. Ancak pratikte tabii ki bu böyle değil...

çay...

Bu çayı Fatih "duvar dibi"nde içmiştim. Tavşan kanı gibiydi - pek güzeldi... Zaten fotoğrafta da tavşan kanı gibi duruyor...
Çay bizim içeceğimizdir - bu bağlamda kahveden (Nescafe vb.) uzak durmanızı tavsiye ederim...