Sunum

Benim sunum takıntım yüzünden böyle ilginç çalışmalar meydana çıkabiliyor. Güzel olmuyor da değil...
Yani bir tabağa bir kepçe pilav koymakla, pilavı ne biliyim bir kase yardımıyla kubbe gibi koyup yanına da iki dal maydonoz koymak arasında fark var. Sunum yemeğin tadını etkiliyor be kardeşim... Bak sinirlendirdiniz beni yine...
Posted by Picasa

Fuar

Fuarın son günü hep sakin geçer. İlk günlerde çarşamba pazarı gibi olan stand son gün sakindir. Bir kaç müşteri gelir sadece - bir de öğrenciler...
Posted by Picasa

İstasyon

Duranlar - yürüyenler - bekleyenler - bekleyemeyenler - oturanlar - ayaktakiler... İstasyon güzel...
Posted by Picasa

Cami

Paris'in merkezide cami var - bildiğin cami... Revaklı - avlulu - şadırvanlı - ayakkabılıklı felan...
Posted by Picasa

Kitapçı

Kitapçılar ilginç kareler yakalayabileceğimiz fotojenik dükkanlardır.
Posted by Picasa

Havalimanı

Karlı bir gün.  Bir müddet salonda bekledik. Bir müddet uçakta. Geç olsun ama güç olmasın.
Posted by Picasa

Kar ve Arabaşı

Bugün kar vardı ve karlı günlerde bizde nedense arabaşı yenir. Şunu da söyliyeyim ki bu bir ek bir öğündür. Karlı gecelerde yenir. Yani akşam yemeğinden sonra...

Anladığım kadarıyla un ile su ve belki de tuz ısıl işlem marifetiyle homojenleştirildikten sonra bir tepsiye dökülüp 1 cm kalınlığında kulak memesi kıvamında bir tabaka elde ediliyor. Tabakamız karların üzerine soğumaya bırakılıyor.
Soğuduktan sonra bu tabaka baklava dilimi - bilimsel adıyla "eşkenar dörtgen" - şeklinde kesiliyor. Tepsinin ortasından bir kısım dilim alınıp çorba kasesine yer açılıyor. Artık çorbayı da bi zahmet siz yapın. Gugıldan felan bakın işte...

İşte çorba marifetiyle yutuyorsunuz bu yaptığınız hamuru. Uzatmaya gerek yok...

Arabaşını anlamaya çalışmak gereksizdir bence. Eğer bir gün size ikram edilirse hiç düşünmeden kalabalığa uyup yutma yarışına girin.
Alttaki sunumda şehir kültürünün bazı yansımalarını görüyorsunuz. Normalde tepsiden sunum yapılır...
Posted by Picasa

Huzur

Televizyonu kapat - radyoyu müziği kapat - herkes sussun... Sessizce oturun.. Evdeki huzur herkese yeter.

Posted by Picasa

mind the gap

Bu yani bizdeki "arkalara doğru ilerleyelim" veya "otomatik kapa çarpar" veya "sağlı sollu beyler" gibi bir toplu taşıma aracı uyarısı. Ancak her istasyonda bu lafı bant kaydının aynı ses tonuyla 10 saniyede bir tekrar etmesi adamı "mind the gap" yapıyor. Bir kişiye 40 kere deli derseniz deli olur hesabı...
Hamdolsun bizde anonslar şoföre, muavine, memlekete, o anki ruhsal duruma göre değişiyor. Fakat şöyle düşünün; Avrupa Birliği muktesebatı çerçevesinde UKOME bir karar alsa da toplu ulaşım araçlarındaki anonslara bir standart getirse. Sonra da "arkalara doğru ilerleyelim" veya "otomatik kapa çarpar" veya "sağlı sollu beyler" uyarısını, Eminönü işportacılarının çığırtılarını seslendiren hanım kardeşimiz bu standarda göre seslendirse ve her toplu ulaşım aracında da bu seslendirmeler kullanılsa nice olurdu halimiz...

Posted by Picasa

Otobüsler

Gece çekilen fotoğrafları seviyorum. Farklı sıcaklıklardaki ışıkların aynı karede görünmesinin yanında ışık hareketlerini de izleyebilmek hoşuma gidiyor...
Posted by Picasa

yürüyoruz

Ömer Faruk, babası ve ben yürüyoruz. Yürüken de fotoğraf çekiniyoruz. Arkadakiler de işte kareye girmeye çalışan tiplerden olsa gerek...
Posted by Picasa