Fıskiye

Bu "giri"yi Gülcük Hanımın fıskiyesi şerefine yapıyoruz. Pek belli olmasa da orada bir fıskiye var.
Fıskiye deyince aklıma - bilmem nedendir -  Pıtıcık'ın müze ziyareti geliyor. Bu müzede bir havuz vardı ve havuzun da fıskiyesi. Nereden nereye... Pıtırcık kitaplarını yeniden karıştırayım ben...
Posted by Picasa

1 yorum:

M.E.K. dedi ki...

zengin cocugunun ismi gumustur, surekli pahali bir seyler getirir okula, bizimkiler de kirarlar o getirilen seyleri. sonra da pitircik olayi "gumus agladi, gumusun agladagini goren carpim gumus'un neden agladigini bilmese de olmek istedigini, sinifta kendisi disinda birinin istedigi zaman aglayabilmesinin buyuk haksizlik oldugunu soyledi, toraman carpima burnunu ortasina daha iyi aglamasini saglayacak bi yumruk isteyip istemedigini sordu ve yaniti beklemeden carpima dogru yurumeye baslarken koseden elinde recelli emegiyle donen lupluple carpisti, recelli ekmegi dusen luplup once agzini bir kere acip kapadi ve arkasindan o da aglamaya basladi, tam bu sirada karagoz iceri girdi ve aglayan bunca cocugu gordukten sonra agzini iki kez acip kapadi, birincisinin nedenini bilmiyorum ama ikincisi sanirim luplupun recelli ekmegine bastigi icindi... " gibi bir sekilde baglar